21 Ağustos 2007 Salı

TÜRK FUTBOLU (Ekşi Sözlük-hominem te memento)


iddia diye bir şans oyunu çıkıyor ve birden hayatımıza bundes liga’yı, seri a’yı, la liga’yı, premier league’i sokuyor hayatımıza. sonra üstünde cm yazan bir cd’yi koyup komputerimize, tackling’i, dmc’yi, 4-1-2-1-2 ile sahaya yayilmayi, tsigalko’yu, flair’in önemini, ülkenin yaşama tarzına hayat uyduramayıp bunalıma giren futbolcuyu, sabaha kadar ayakta kalmayı öğreniveriyoruz. ntv’nin karşısında tüm haftasonunu koltuğumuzdan kalkmadan geçirip, attığı sürpriz golle kuponumuzu yatıran defans oyuncusuna salya sümük küfrediyoruz. dortmund’un haftada ortalama 78 bin kişiye oynadığını öğrenip şapşallaşabiliyoruz. ya da old trafford’da çıplak gözle rooney’i izlemenin, tüm koltukların neredeyse kombine şekilde satılmış olmasından dolayı, neredeyse imkansız olduğunu idrak edebiliyoruz. “ipne hakem, vur kır parçala bu maçı kazan” cümlelerinin, binlerce kişinin bir orkestra edasıyla eşlik ettiği “ruud! ruud! ruud!” senfonilerine dönüştüğüne tanık olabiliyoruz. futbolcuların greve gittiğini görüp, kafamızdaki iki lafı bir araya getiremeyen futbolcu karakterinin, böyle bir sivil örgütlenmenin baş aktörüne dönüşümünü usulca izleyebiliyoruz. biz kendi yağımızda kavrulup, sokak aralarında, halı sahalarda farklı manalar katarak yücelttiğimiz oyunun aslinda bir sektör haline gelmiş olmasını hayretle seyredebiliyoruz. san siro’nun önünde kıç altına konulan köpüğün satılmadığını görüp hüzünlenebiliyoruz. yahut bir everton taraftarının da bizim gibi maça gitmek için saatler öncesinden evden çıktığını öğrenip bir nebze olsun teselli bulabiliyoruz. daha sonra bu bahsi geçen şahsın esasen çoluğu ile çocuğu ile publarda arzı endam eyleyip, üstüne üstlük yanında köfte ekmek sarılı poşetlerini taşımadan, turnikelerde ezilip büzülmeden, sebepsiz polis copu ve güzelim istanbul yağmuru yemeden, “kalkın ulen ipneler maç izlemeye mi geldiniz buraya`:neye geldim ya?!` bağrın uleeen!” cümlelerine muhattap olmadan, her gol sonrasında kendisini üç dört sıra aşağıda bulmadan, cebinde unuttuğu rotring kaleme “abi valla cebimde unutmuşum” nidalarına rağme “ziktir lan” seklindeki resmi aciklamalari esliğinde el konulmasına şahit olmadan maçını seyredip evine döndüğünü öğrenerek bandı başa sarabiliyoruz. ne mutlu türk futbol seyircisiyim diyene!...